YARAMAZ DÜNYA VE 7 ARKADAŞI

 

        Yaşlı dedelerinin yanına oturan torunlardan anlaşılıyor ki, oyundan sıkılmış torunlar. Tabi Ahmet dede dayanabilir mi torunlarının bu durumuna, ‘hadi bakalım, siz içinde bulunduğunuz dünyayı hiç merak etmiyor musunuz’ demiş. Torunları şaşkın şaşkın bakmış dedelerine. Ahmet dede yine torunları şaşırtmaya kararlıydı. Biraz önce çığlıklar atan torunlardan çıt sesi dahi gelmedi ve artık Ahmet dede başladı hikayesini anlatmaya;

            Yıllar yıllar önce gezegenler gökyüzünde boş boş gezelerken, aralarında birisi varmış ki meraklı mı meraklıymış. Gezegenler ona aralarında Dünya dermiş. Hem kendisi eğlenir hem de diğer gezegenlere neşe saçarmış. Bu meraklı gezegen son zamanlarda, çok uzaklarda parlayan, sıcak mı sıcak bir gezegene merak salmış. Sormuş soruşturmuş var mı bu gezegeni tanıyan yada yakından göre var mı diye. Fakat ne çare. Öyle sıcakmış ki yanına yaklaşan kül olurmuş. Peki ama yine de bir çaresi yok muydu bu sıcak gezegene yaklaşmanın bir yolu. Belki bilir diye en büyük gezegen olan Jüpiter’in yanına gitmiş. Jüpiter demiş ki;  Aman ha ona yaklaşma, kim denediyse yok oldu gitti, hem o çok kızgındır diye Dünyayı uyarmış. Dünya; Peki ama o yalnız başına sıkılmaz mı, ne yapar bu boşlukta tek başına! Belki de yalnız kaldığı için bu kadar kızgındır diye cevap vermiş Jüpiter’e. Dünya üzgün bir şekilde Jüpiter’ in yanından ayrılmış. Bu konuşmayı duyan bir gezegen daha var mış. Adı Merkür. ‘Pisttt hey dünya baksana’ demiş, istersen ben sana yardımcı olurum. Dünya heyecandan bayılacak gibi olmuş, Merkür ‘ben sıcağa dayanıklıyım istersen sana yardımcı olabilirim’ demiş. Kafa kaya verip ne yapacaklarını düşünmüşler. Güneşin artık yalnız kalmayacağını, onun da mutlu olacağını düşündükçe yerlerinde duramayıp, bir o tarafa bir bu tarafa dönüp duruyorlarmış. Bir gün hiç kimse fark etmeden iki arkadaş düşmüşler yola. Yokluklarını ilk fark eden Venüs olmuş. Hemen Jüpiter’in yanına gitmiş ve Dünya ve Merkür’ü görüp görmediği sormuş. Daha soru bitmeden, Jüpiter onların Güneşe gittiklerini anlamış. Hemen Güneşe doğru git, Ben diğerlerini alıp gelirim demiş. Venüs hemen peşlerinden güneşe doğru gitmek için düşmüş yola. Jüpiter ise Mars, Satürn, Üranüs ve Neptün’ü de almış ve peşlerinden onlarda yola koyulmuş. Dünya ve Merkür arkalarından gelen arkadaşlarından habersiz yola devam ediyorlar mış ama sıcak iyiden iyiye kendini hissettirmeye başlamış. Biraz dinlenmek için durduklarında çok uzaklardan daha önce hiç duymadıkları bir ses duymuşlar. Her ikisi de korkudan titriyorlarmış. Bu gelen ses Güneşin sesi olmalı demiş Dünya. Merkür sıcağa rağmen biraz daha yaklaşmış ve sesin uykusunda horlayan Güneşin sesi olduğunu anlamış. Fakat daha ileri gidememiş. Hemen Dünyanın yanına dönmek isterken o da ne Güneş uykusundan uyanıvermiş. Olanca gücüyle bağırmış ve ‘Kim beni uykumdan uyandırmaya cesaret eden’ diye seslenmiş. Merkür korkusundan hareket edememiş. Bu sırada diğer gezegenlerde dünyanın yanına ulaşmışlar. Fakat hiç kimse Merkür’ün yanına kadar gidememişler. Güneş kızgın kızgın Merkürü tam yakacakken Dünya tüm gücünü toplamış ve  olanca sesiyle Durrrrrr diye bağırmış. Güneş ve diğer gezegenler şaşkınlıkla dünya ya dönüp bakmışlar. Dünya ‘Hey Güneş senin arkadaşın olmak için buradayız. Neden bizler oyunlar oynarken sen yalnız kalasın ki. Benim adım Dünya Merkür bana yardımcı olmak isterken seni uyandırdı. Lütfen bizi bağıla yada eğer yakacaksan beni yak, ona bir zarar verme’ demiş. Bu esnada çok duygulanan gezegenler ağlamaya başlamış. Güneş ise ilk defa birisinin kendisini bu kadar düşünmesinden çok etkilenmiş ve oda ağlamaya başlamış. Güneş ağlayınca ortalık bir anda serinlemiş. Bu fırsattan yararlanan Dünya olup biteni tek tek anlatmış. Güneş ise bu arkadaş canlısı dünyaya hayran kalmış. Öyle ki bu maceradan sonra Merkür arkadaşlık yapmak için Venüs ile birlikte Güneş’ e yakın arkadaşlık yapmak için çok uzağa gitmeden ona arkadaşlık etmişler. Dünya ise sıcağa daha fazla yaklaşamadığından Güneş’in etrafında dönüp durmuş. Bütün bu olanlardan sonra Dünya üzerinde canlıların yaşamasına elverişli bir yer olmuş. Macerası insanlar, hayvanlar kısacası tüm canlılar için yaşam alanı oluşturmuş. İyi kalpli Dünya iyiliğin karşılığını sadece Güneş ve diğer tüm gezegenlerle arkadaşlık etmesi değil diğer canlılarında üzerinde mutlu mesut yaşaması olmuş.

Hikaye bitmiş, ama torunlar hayal dünyasında gezegenlerde gezinmeye devam etmişler.

Yorumlar

  1. Kızlarım hergun okuyacağım harika hikaye tebrikler 🎊

    YanıtlaSil
  2. Tebrik ederim çok güzel yazmışsıniz keyif alarak okudum

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEYAZYEL MASALI

MİNİK SERÇE MASALI